Türk Zooloji Dergisi’nde yayınlanan makalede Dalyan Deltası’nın koruma alanının tahmin edilenden daha değerli olduğuna vurgu yapıldı, buradaki popülasyonun insan tehdidi altında olduğuna işaret edildi.Pamukkale Üniversitesi Deniz Kaplumbağaları Araştırma, Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nde (DEKAMER) görevli bilim insanları Köyceğiz-Dalyan Özel Koruma Alanı’nda denizde yaşayan popülasyonun incelenmesine yönelik detaylı bir çalışma gerçekleştirdi.
MAKALE TÜRK ZOOLOJİ DERGİSİ’NDE YAYINLANDI
Bölgede kışı geçiren iribaş deniz kaplumbağasına yönelik çalışma, ‘İribaş Deniz Kaplumbağası için Erkek Ağırlıklı Deniz İçi Popülasyonu ve Akdeniz’de Olası Önemli Bir Deniz Kaplumbağası Alanı Olarak Dalyan’ başlığıyla Türk Zooloji Dergisi’nde yayınladı. Makalede tüm dünyada küresel ısınmanın etkisi ile dişi popülasyonunun arttığı yönündeki varsayım hatırlatıldı, Dalyan Deltası’ndaki popülasyonun erkek yoğunluğuna dikkat çekildi. Bölgedeki erkek bireylerin neslin devamı için önemine vurgu yapıldı. 4 yıldan uzun süredir gerçekleştirilen ‘Deniz Kaplumbağası İzleme ve Koruma Alanı Çalışması’na üç bilim insanının yanı sıra 10 proje asistanı ve gönüllüler sahada destek verdi. Araştırma kış döneminde gerçekleştirilerek sadece bu dönemdeki yapıya ilişkin bilgi alındı ve yuva yapan bireylerin sonucu etkilememesi amaçlandı.
Araştırma sırasında bölgedeki deniz ve delta içi alanlarda doğrudan örnekleme yapılarak kaplumbağalar etiketlendi, boy, kilo ve sağlık parametrelerine ilişkin bilgiler toplandı.
Araştırma, yuvalama ve beslenme alanları arasında göç ederek uzun mesafeleri kat eden deniz kaplumbağaların bir kısmının bölgeyi terk etmediği ve kışı burada geçirdiğini ortaya koydu. Bölgede kışı geçiren 100’ün üzerinde birey olduğu düşünülüyor. Aynı zamanda tespit edilen bireylerin yüzde 11,4’ünün genç bireylerden oluştuğu ve ergin bireyler kadar genç bireylerin gelişimi için de bölgenin önemli olduğunu gösterdi.
YARISINDAN FAZLASINDA YARALANMA TESPİT EDİLDİ
Araştırmada yüzde 54’ünde daha önce gerçekleşmiş yaralanma izlerine rastlandı. Yapılan incelemelerde yaralanmaların insan kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Teknelerin çarpması, pervane izleri, kabuk üzerinde kırıklar, olta kancası yutulması, misina dolanması ve balıkçılıkla ilgili diğer yaralanmalara sıklıkla rastlandı. Yaralanan bireylerin bir kısmı DEKAMER’de tedavi edildi.
Bilim insanları makalelerinde, dünyada örnek koruma önlemlerinin uygulandığı bir bölgede bile bu kadar yüksek yaralanma tespit edilmesinden yola çıkarak deniz kaplumbağalarının nesillerinin devamı için bölgedeki ve denizlerdeki mevcut koruma önlemlerinin yeniden gözden geçirilmesi önerisinde bulundu.