Türkiye Kamu Sen Muğla İl Temsilciliği tarafından bugün Bodrum Belediyesi Meydanı’nda ek zam ve maaşların iyileştirilmesi amacıyla eylem ve basın açıklaması düzenlendi.
BU MAAŞLA ANCAK MEZARA GİDERİM
Muğla’daki tüm ilçelerden memur temsilcilerinin katıldığı eylem ve basın açıklamasına İl temsilcilcisi Mürsel Özata ve yaklaşık 40 memur katıldı.
Ellerinde “Aç Bodrum’da Yaşanmıyor Güzelim, Bodrum Bana Ben Bodrum’a Özelim, Bu Maaşla Ancak Cehenneme Giderim” dövizi ile eyleme katılanlar açıklama sırasında sık sık Ver Yetkiyi Gör Etkiyi, Susma Haykır Ek Zam Haktır, Kaşıkla Verip Kepçeyle Alma sloganları attı.
BODRUMLU MEMURLAR BU ZOR KOŞULLARI İLİKLERİNE KADAR HİSSETMEKTEDİRLER
İl Temsilcisi Özata basın açıklaması ve eylemi Bodrum Belediye Meydanı’nda yapmalarının en büyük nedeninin tüm Türkiye hayat pahalılığından olumsuz etkilenirken özellikle Bodrumdaki kamu çalışanları bu zor ve sürdürülebilir olmayan durumu iliklerine kadar hissetmektedirler diyerek başladığı konuşmasında “ Zira Bodrumda en düşük ev kirası 8-10 binden başlamaktadır. Kamu çalışanı eşi de çalışsa dahi Bodrumdan bir ev almayı bırakın hayalini bile kuramaz durumdadır. Coğrafi olarak yarımada özelliği taşıması nedeniyle ulaşım hem zor hem de çok pahalıdır. Kurumsal mağazaların burada olması, hizmet sektörünün gelişmesi, istihdam ve fiyat politikasını fahiş bir şekilde etkilemiştir. Sanki Bodrum, Muğla’nın değil de İstanbul’un bir ilçesi hatta Nişantaşı gibi elit bir ilçesi gibi bir hayat pahalılığı söz konusudur. Bu nedenle Bodrum tüm ilçe olarak zorunlu hizmet bölgesine dâhil edilerek tüm kamu çalışanlarına zorunlu hizmet tazminatı ödenmelidir” ifadelerini kullandı
Mürsel Özata
CUMHURBAŞKANIMIZDAN BİR JEST BEKLİYORUZ, MEMURLAR MUM GİBİ ERİMEYE DEVAM EDİYOR
Özata açıklamasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir jest beklediklerini belirterek “Cumhurbaşkanımızdan kamu çalışanları için bir jest bekliyoruz. Nasıl yetkisini kullanarak yeniden değerlendirme oranını MTV düşürdüyse memur maaş artışlarını da yetkisini kullanarak aynı oranda bir kez daha yükseltmesini bekliyoruz. Çünkü bu şartlar altında 2023’de memura gerçek anlamda ek zam yapılmazsa hem memur maaşları hem de memurlar mum gibi erimeye devam edecektir” dedi.
TALEPLERİMİZ MAKULDUR İSTENİRSE KARŞILANABİLİR
Özata açıklamasının sonunda ise Sayın Cumhurbaşkanımızın “Memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün gerçekleşmesini beklediklerini belirterek “Türkiye Kamu-Sen olarak bizler, reel kayıplarımızın karşılanmasını ve ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz. Taleplerimiz, makuldür ve istenirse karşılanabilir. Mücadelemiz, başta kamu çalışanları olmak üzere tüm Türk Milletinin daha güzel bir Türkiye’de, yaşanabilir bir ücretle, refah içinde yaşaması içindir. Kamu çalışanları, Hükümetten yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli bir artış beklemektedir” dedi. Özata’nın açıklamasının sonrasında memurlar alkışlarla eylem ve etkinliği sona erdirdi.
Erkan Güngör
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİDİR
Son yaşadığımız ekonomik gelişmeler karşısında kamu çalışanlarımızın gelir kayıplarını önlemek amacıyla ek zam yapılması talebimizi Türkiye Kamu-Sen Genel Merkez Heyeti olarak bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Vedat Bilgin’e ilettik.
26.Aralık. 2022 tarihinde sosyal medyadan yaptığımız etkinlikle bu mecrada da haklı sesimizi güçlü bir şekilde duyurduk.
29.Aralık.2022 tarihinde Muğla’da meydanlardan memurun alım gücünün düştüğünü bu nedenle en az asgari ücrete gelen oran kadar %55 oranında zam talebimizi kamuoyu ile paylaşmıştık.
Ancak memura %25 +%5=%30 maaş artışı yapıldı. Enflasyon ateşinin tüm kesimleri etkilediği bu dönemde memurun ve emeklinin bütçesindeki “yangının” söndürülmesi için %30 oranının yetersiz olduğunu, en az % 25 oranında ek zam veya seyyanen en az 3000 tl daha ek zam talebimizi hep birlikte bir kez daha dile getirmek için de bugün Bodrumdan sesleniyoruz.
Niye Bodrumdan sesleniyoruz. Çünkü tüm Türkiye hayat pahalılığından olumsuz etkilenirken özellikle Bodrumdaki kamu çalışanları bu zor ve sürdürülebilir olmayan durumu iliklerine kadar hissetmektedirler. Zira Bodrumda en düşük ev kirası 8-10 binden başlamaktadır. Kamu çalışanı eşi de çalışsa dahi Bodrumdan bir ev almayı bırakın hayalini bile kuramaz durumdadır. Coğrafi olarak yarımada özelliği taşıması nedeniyle ulaşım hem zor hem de çok pahalıdır. Kurumsal mağazaların burada olması, hizmet sektörünün gelişmesi, istihdam ve fiyat politikasını fahiş bir şekilde etkilemiştir. Sanki Bodrum, Muğla’nın değil de İstanbul’un bir ilçesi hatta Nişantaşı gibi elit bir ilçesi gibi bir hayat pahalılığı söz konusudur.
Bu nedenle Bodrum tüm ilçe olarak zorunlu hizmet bölgesine dâhil edilerek tüm kamu çalışanlarına zorunlu hizmet tazminatı ödenmelidir.
Hayat Pahalılığı
İğneden ipliğe her şeye zamlar yağmur gibi yağarken, memur maaşına yapılan %30 oranında artış asla yeterli değildir. 25 milyon vatandaşımız maaşına gerçekten geçinebileceği gerçek bir zam beklemektedir. Ekonomik olarak zor günler geçiren kamu çalışanları ve emeklilere ek zam ve refah payı uygulaması hayata geçirilmesi artık bir zorunluluk haline gelmiştir.
Ülkemizde Kasım-2022 itibarı ile yıllık resmi enflasyon rakamı % 85 diye açıklandı. Yaşadığımız gerçeklere bakıyoruz. Geçen sene Lpg 5 lira idi şimdi 11 lira, kömürün tonu 3000 lira idi şimdi 6.000 lira, tüp 125 lira idi şimdi 350 lira, Ayçiçek yağını ve tuvalet kâğıdını tutabilene aşk olsun
TÜİK’in resmi rakamlarına göre enflasyon % 85 ise niye resmi harçların yeniden değerlendirme oranı % 122,9 olarak belirlendi.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan % 122,9 değerlendirme oranını yetkisini kullanarak MTV‘de % 61,5 indirdiyse diğer kalemlerde aynı indirimi yapmasını talep ediyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızdan kamu çalışanları için bir jest bekliyoruz. Nasıl yetkisini kullanarak yeniden değerlendirme oranını MTV düşürdüyse memur maaş artışlarını da yetkisini kullanarak aynı oranda bir kez daha yükseltmesini bekliyoruz.
Toplu Sözleşme
Asgari ücret artı için hepinizin malumu Türk İş Başkanı istediğimiz rakam verilmezse imza atmam dedi.
Bugün talepte bulunduğumuz memur maaş zammı için bir imza söz konusu değildir. Zira bu imza yetkili sendika tarafından 2021 yılı Toplu görüşmelerinde 2023’ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam peşinen kabul edilerek imza altına alınmıştır.
Görüldüğü gibi biz memurların maaşlarımızda istediğimiz artış sağlanmazsa imza atmayız deme hakkımız bile yoktur.
Bu nedenle kamu çalışanlarına bir kez daha sesleniyorum, yetkiyi ehline vermelidirler ki her toplu sözleşmede hep hüzünle biten filmi izlemek zorunda kalmasınlar.
Fiyat Artışın Hızına Yetişemiyoruz.
Son 1 yıl içinde kamu çalışanlarının alım gücü son derece düşmüştür. Hükümet ne kadar kdv indiriminde bulunursa bulunsun, denetimlerini artırırsa arttırsın başta 3 harfli avm zincirleri olmak üzere kimse fahiş fiyat uygulamasından vazgeçmemektedir. Raflardaki ürün fiyatları sürekli artmaktadır.
Enflasyon farkı zam değildir
Enflasyon sepeti güncel değildir
TÜİK rakamları gerçekçi değildir
Zaten ocak ayında alınacak % 8 zam, mart ayı itibarı ile vergi dilimindeki artışa gidecektir.
Yani bu şartlar altında 2023’de memura gerçek anlamda ek zam yapılmazsa hem memur maaşları hem de memurlar mum gibi erimeye devam edecektir.
Bizim Talebimiz Nedir
Vergi oranları %15’de sabitlenmeli
Bilindiği üzere vergi oranlarında artan oranlı tarife uygulanmakta, elde edilen gelir dilimlere ayrılmakta ve her dilime ayrı vergi oranı uygulanmaktadır. Yani gelir arttıkça vergi dilimi yükselmektedir. Bu nedenle kamu çalışanları, kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve bir kaç ay sonra aldıkları maaş zammının büyük bölümü, artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir. Zaten artan enflasyon karşısında hedef enflasyonun bile altında maaş zammı alacak olan kamu görevlileri, bir darbe de gelir vergisi nedeniyle yemektedirler. Bu nedenle çalışanlarımız üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi zorunlu hale gelmiştir. Vergi adaletsizliğinin giderilmesi için bütün kamu görevlilerinin gelir vergisi oranı %15 olarak sabitlenmelidir.
Sözleşmelilere Kadro
Kamuda şu an itibarıyla 32 farklı statüde istihdam var, bu şekilde mevzuatı farklı, özlük hakkı sistemlerin çalışma barışına ve hayatına katacağı bir şey yoktur. Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir. Farklı istihdam modelleri ivedilikle kaldırılmalı 2011 ve 2013 yıllarında uygulandığı gibi tüm sözleşmeli personel memur kadrolarına geçirilmelidir.
3600 Ek Gösterge
3600 ek gösterge ile ilgili düzenlemeler parlamentoda geçtiğimiz aylarda gerçekleştirildi. Bizim de talebimizle düzenleme dört meslek grubu ile sınırlı kalmadı, kademeli ek gösterge artırımı sağlandı ve eğitim durumlarına göre de düzenlemeler yapıldı.
Hakkaniyet, adalet ve çalışma barışının tesis edilmesi için birinci dereceye gelen tüm kamu görevlileri 3600 ek göstergeye dâhil edilmelidir.
Yardımcı Hizmetliler
Önümüzdeki süreçte Genel İdari Hizmetler sınıfına geçmek isteyen tüm yardımcı hizmetliler bu haktan faydalanmalıdırlar.
Yemek Ve Yol Yardımı Yeniden Güncellenmeli, Yeni Sosyal Yardımlar Getirilmelidir
Memurlarımızı ödenen giyim yardımı ve yiyecek yardımı ne yazık ki bugüne kadar güncellenmemiştir. Bu yardımlar günün şartlarına göre güncellenmeli, yemek ücretleri yeniden düzenlenmeli, ayrıca özellikle Bodrum gibi fiyatların çok yüksek olduğu yerlerde kamu görevlilerine kira ve ulaşım yardımı ödenmelidir.
Bu zikrettiğimiz hususların hayata geçirilmesi kamu çalışanlarımızın biraz daha rahat nefes alabilmelerini sağlayacaktır.
Ek Zam Talebimiz Nedir
2023 yılı net asgari ücreti 8 bin 506 lira olarak belirlendi. Böylece asgari ücret, önceki yıla göre yüzde 200, yılbaşına göre yüzde 100, Temmuz ayına göre yüzde 55 oranında yükseldi. Bir başka ifadeyle net asgari ücret, 2021’e göre üç kat, yılbaşına göre iki kat artmış oldu.
Biz asgari ücretlinin daha da fazla almasını isteriz. Ancak bu artışla en düşük devlet memuru maaşı asgari ücretin altında kalmıştır. Örneğin, 4 yıllık fakülteyi bitirmiş ve pedagojik formasyon alarak ihtisas mesleği olan öğretmenliğe yeni başlayan bir kamu çalışanın maaşı asgari ücretin altında kalmıştır.
2015 yılında asgari ücret 1000 lira, 9/1 öğretmen maaşı 2350 lira idi.
2023 yılında asgari ücret 8506 lira ise 9/1 öğretmen maaşı 19550 lira olmalıdır.
Başka bir ifadeyle nasıl asgari ücrette referans noktası açlık sınırı ise biz memurların da referans noktası yoksulluk sınırıdır. Yani Türkiye Kamu-Sen’e göre 19.500 liradır.
Asgari ücretliye açlık sınırı üzerinde bir artış yapıldıysa bize de yoksulluk sınırı üzerinde bir artış yapılmalıdır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Ülkemizin kazancını, zenginliğini çalışanlar başta olmak üzere milletimizin her kesimine yansıtmakta kararlıyız. İnşallah memur ve emekli maaş artışlarını da yine bu yaklaşımla yapacağız.” demiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın sözünün hayat geçirilmesinin Sayın Çalışma ve Maliye Bakanlarımızın asli görevleri olduğu kanaatindeyiz.
Zaten Sayın Maliye Bakanımız Nebati, “Asgari ücretliye de memura da emekliye de ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir” demişti. Katılıyoruz. Biz kamu çalışanları olarak yoksulluk sınırının altında maaş aldığımız için fakir olarak nitelendirilebiliriz. Bize kendisinin dediği gibi ne verilse hakkımız ise hakkımızı versinler ülkemize de bereket gelsin diyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak uygulanan aylık, taban aylık ve yan ödeme katsayılarına 2023 yılının ilk altı ayı için yapılan %30 maaş artış oranına en az %25 daha ek zam talep ediyoruz.
EK ZAM ZARURİDİR.
-Gelir kaybının telafi edilmesi amacıyla tüm çalışanlara SEYYANEN ZAM verilmesini,
-Enflasyon farkının yanı sıra yüksek oranda REFAH PAYI uygulamasının getirilmesini,
-Enflasyon farkının AYLIK olarak maaşlara yansıtılmasını,
-Tüm kamu çalışanları %15’lik VERGİ DİLİMİNE sabitlenmesini İSTİYORUZ.
Biz alım gücünü yükseltecek, ekonomideki büyümeden çalışana pay verecek gerçek bir zam istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın “Memurlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün gerçekleşmesini
Türkiye Kamu-Sen olarak bizler, reel kayıplarımızın karşılanmasını ve ekonomik büyümeden ve artan milli gelirden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz.
Taleplerimiz, makuldür ve istenirse karşılanabilir.
Mücadelemiz, başta kamu çalışanları olmak üzere tüm Türk Milletinin daha güzel bir Türkiye’de, yaşanabilir bir ücretle, refah içinde yaşaması içindir.
Kamu çalışanları, Hükümetten yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli bir artış beklemektedir.
Hepinize saygılar sunuyorum.