SÖZ SEÇMENİN : CANAN KÜÇÜKEREN (ARKEOLOG-YAZAR )
Bodrum’da yaşayan arkeolog Canan Küçükeren seçilecek belediye başkanından öncelikle Bodrum tarihine saygı duymasını ve ona sahip çıkmasını istedi. Küçükeren açıklamasında “Kentin tarihi dokusunun bozulmasına müsaade edilmemeli, beyaz korunmalı, renkli binalara siyah granit vesair gibi yapılara asla müsaade edilmemeli” dedi.
Küçükeren, tarihi dokunun canlandırılarak şehrin belleğinin ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek “Karia Müzesi kesinlikle kurulmalı. Sualtı Arkeoloji Müzesi depolarındaki Karia eserlerinin yanı sıra, Efes, İzmir, Selçuk, Milet gibi müzelerden de Karia eserleri toplanarak getirilmeli, bir çatı altında toplanmalıdır. Oniki Ay Turizm yapılması düşünülen bir kentte küçük küçük müzeler yer almalı. Boncuk Müzesi, Sandalet Müzesi, Sünger Müzesi vs gibi. Örneğin Sultanahmet Köftecisi nin olduğu yere Halikarnas Balıkçısı Müzesi kurulmalı. Değirmenler kamulaştırılmalı, onarılmalı. Her değirmen müze, kütüphane, hediyelik eşya, kafe vs gibi işlevlendirilerek, tepe kreatif bir gezi alanı haline gelmeli. Mausoleum, Kale, Myndos Kapısı vs gibi tarihi yerler için etken yönlendirme ve bilgilendirme levhaları konmalı. British Museum daki Mausoleum eserlerinin geri getirilmesi zorsa da, en azından sergilenen çirkin frizlerin yerine kaliteli kopyaların getirilmesi için British Müzesi nezdinde girişimde bulunulmalı. Barlar Caddesi elden geçmeli, çakma mallar satan dükkanlar arka paralele çekilmeli, Cadde mutlaka çiçeklendirilirek Bodrum kültürünü yansıtan malların da satıldığı özgün bir sokak haline getirilmeli. Hemşehrimiz Herodot’un adı yaşatılmalı, bir meydana ismi konmalı. Herodot dünyada çok bilinip okunduğundan, adından faydalanmalı, Herodot severleri kente çekmek için projeler üretilmeli. Sanayi Sitesi kaldırılıp tarihi doku ortaya çıkartılmalı. Şehrin surları yok olmakta süratle korunmaya alınmalı. Koylarımız kesinlikle korunmalı, imara açılmaması için direnmeli. 11- Şehrin dokusunu bozan tabelalar önlenmeli, tabela kirliliği bitmeli, devasa tabelalara şehirde yer verilmemeli. Bodrum’un hala bir marka logosu yok, bütün kurum ve kuruluşlar birleşerek ya yeni bir logo yapmalı veya mevcut bir logo tüm ürünlerde kullanılmalıdır.”Made in Bodrum”, Bodrum’daki hediyelik eşyalar bölgeye özgü olmalı, yeni ürünlerin geliştirilmesi için üniversite ve özel sektör beraberce yepyeni tasarımlar için işbirliği yapmalı. Cep telefonu uygulamalarına Bodrum anlatan bir yazılım yapılmalı. Bodrum’da nereye gidilir, ne yenir, neresi gezilir gibi soruların kesin cevapları konmalı.Tarihi ve önemli kişilerin yaşadığı evlerin kapısına isimleri yazılı plaket konmalı. Neyzen Tevfik bu evde yaşamıştır gibi. Şehir, meydanlar, sokaklar çiçeklendirilmeli, halk bu konuda teşvik edilmeli. Madeni çöp kutusu sakıncalıysa, içine şeffaf torba konan çemberler konmalı, çöpler yere atılmamalı. Tabii altyapı güçlendirilmeli” dedi.